Marka amacımızı bulmak için yanıt vermemiz gereken en önemli soru, “neden?”. O zaman bu kez de neden bir marka amacımız olmalı diye soralım.
Şu anda ekonominin büyük bir kısmını elinde tutan Y kuşağının, “Markanın değerleri benim kişisel değerlerimle örtüşüyorsa, o markaya yakın hissederim” dediğini biliyor muydunuz? Yaş gençleştikçe de bu eğilim önemli oranda artıyor.
Kaynak: https://www.prdaily.com/report-83-of-millennials-want-brands-to-align-with-them-on-values/
Markalar artık sadakat sağlamak için tüketiciyle duygusal bağ kurmak, onlarla tek taraflı bir iletişimden ziyade karşılıklı olarak diyalog kurmak, onların markaya gelmelerini beklemek yerine, bulundukları yere entegre olmak; aynı alanları, aynı diyalogları, aynı dünya görüşünü paylaşmak zorunda…
P&G’nin en efsanevi CMO’su Jim Stengel, 10 yıl süren ve 50,000 markayı kapsayan araştırmasının sonunda, bir ideali sahiplenip bunu yaptığı her işin merkezine koyan firmalara yapılan bir yatırımın %400 daha fazla kazanç getirdiğini ortaya koyuyor.
Ayrıca, tüm dünyada tüketicilerin %91’i, benzer kalite ve fiyattaki bir marka, aynı zamanda dünyada herhangi bir fayda sağlıyorsa, mevcutta kullandıkları markayı bırakıp onu kullanacaklarını belirtiyor.
Aynı araştırmaya göre, bir amacı olan markalar çalışanlarını da daha çok motive ediyor ve çalıştıkları markaya karşı sadakat oranlarını artırıyor.
Eski tip pazarlamada ne yaptığımızı anlatmak yeterliyken, bu kadar çok markanın ve girişimin olduğu, tüketici sadakatinin git gide eridiği bu agresif pazarda sürekli olarak bağ kurmanın yeni bir yolunu bulmak zorundayız. Bu yol da, varlık sebebimizle tüketicinin hayatına ne kattığımızdan, onun hayatında ne kadar var olduğumuzdan, yani marka amacımızdan geçiyor!
#BrandPurpose #MarkaAmacı #Marka #Sadakat #MarkaSadakati #TüketiciDavranışı #Tüketici #YKuşağı